31 Ekim 2009 Cumartesi
Fantezi Futbol
29 Ekim 2009 Perşembe
PFDK Derbi Faturası
28 Ekim 2009 Çarşamba
29 Ekim
15 Ekim 2009 Perşembe
Dostla Düşmanı Ayırt Edebilmek
14 Ekim 2009 Çarşamba
Don't Cry For We Argentina
10 Ekim 2009 Cumartesi
"Tanrı Böyle İstiyor "
" Çek Git Bebeğim Uzaklara "
Elveda Kara Kıta , ELVEDA ...
7 Ekim 2009 Çarşamba
6 Ekim 2009 Salı
Güle Güle
5 Ekim 2009 Pazartesi
Sinyor Terim ???
4 Ekim 2009 Pazar
Komik Futbol
Biz Antalya kampındaydık. Galatasaray’la Efes Kupası’nı oynayacaktık. Takım sahaya çıktı, kulübeye yerleştiler. Biz de malzemelere bakmak zorundayız orada. Taraftarın biri giyinmiş, Siyah Beyaz bayrak almış eline, tam kulübeyle yan yana , oradan bir yerde amigoluk yapıyor. Maç başladı bir iki dakika oldu bağırmaya başladı. Kulübede de hatırladığım kadarıyla Tigana, Sergen, Okan Buruk, Murat Şahin, Tayfur Havutçu oturuyor. Oradan başladı önce hocaya bağırdı değişiklik yapamıyorsun, sen git yaramaz adamsın diye. Tayfur’a bağırdı yaşlandın artık, futbolu bırak sen diye. Okan’a bağırdı sen Galatasaray'lısın git orada oyna diye. Sergen’e git at yarışı oyna diye bağırdı. Baktım herkese geliyor sıra. Biz de sıralanmışız orada oturuyoruz. Kendi kendime dedim Süreyya sıra şimdi sana da gelecek. Kalktım gittim adamın yanına, “Herkes rahatsız oluyor, daha gol yok bir şey yok hemen başladın sıradan hepsini rahatsız etmeye” dedim. Bana baktı,“Bıyıklı sen çok konuşma, 15 senedir maçlara geliyorum hep yedeksin, insan bir gün oynamaz mı?” dedi. Tabi herkes afalladı, birbirine bakıyor. Futbolcular gülmeye başladı zaten. Ama adam hala susmuyor. “Kiralık da mı vermiyorlar seni, hangi başkan hangi yönetim gelirse, sen buradasın, torpilin nerden?” diye devam etti. Böyle komik bir anıydı işte.
FENERBAHÇE 3 - 0 Gençlerbirliği
ANKARAGÜCÜ 3 - 0 Galatasaray
3 Ekim 2009 Cumartesi
BEŞİKTAŞ 1 - 0 Denizlispor
A Milli Takım Aday Kadro Açıklandı
2 Ekim 2009 Cuma
Haftasonu İDDAA ....."Cihan ERDURAN"
Galatasaray 1 - 1 Sturm Graz
1 Ekim 2009 Perşembe
Sheriff 0 - 1 FENERBAHÇE
29 Eylül 2009 Salı
Alternatif Football Manager Takımları # 2
1850 yılında Portsmouth yerel gazetelerinden birinin haberine göre: “İngiliz usulü top talimi” ve “seyr-i sefain” eğitimleri görmek üzere İstanbul'dan avara eden MİRAT-I ZAFER ve SİRAG-I BAHRİ BİRİK isimli iki firkateyn Ekim 1850'de Portsmouth/İngiltere Deniz Askeri Üssü'ne intikal ederler. Portsmouth Limanı'nda bulunan iki Türk firkateyninin subayları Sir Godfrey Webster' in rehberliğinde, Portsmouth Tersanesi ve Clarence Kızakhanesi' nin hemen tüm bölümlerini ziyaret etmiş bulunurlar.”
Yazının devamında, Türklerin erzak alışverişi yaptıkları, gemileri ziyaret etmek isteyen İngilizlere çok nazik davrandıkları, ancak cuma ve cumartesi günlerini dinî inançları nedeniyle ibadete ayırdıkları ve bu günlerde ziyaretçi kabul etmedikleri belirtilmektedir. Coşkuyla karşılanan leventlerimizin eğitimleri başarıyla devam etmektedir. Fakat Portsmouth ve karşı kıyıdaki (Gosport) sağlık koşullarının dikkate alınmaması (yeterince önlem alınmaması) firkateyn mürettebatlarına pahalıya mâl olacaktır. 1849 yazında görülen kolera salgınında bölgede bini aşkın kişi hayatını kaybetmiştir. Kanalizasyon sisteminden yoksun, tersane işçilerinin üst üste yığılarak yaşadığı sağlıksız mahallelerde, altyapı çalışmaları ancak 1854' ten sonra başlatılabilmiştir. Kolera salgının 1850 yılında Gosport'a sıçraması bu tarihlerde bölgede bulunan denizcilerimize acı kayıplar yaşatacaktır. Gosport'ta, 1745'ten 1996'ya kadar İngiliz Kraliyet Donanması adına hizmet veren, Haslar Hastanesi, kabristanının bir bölümünü Türk şehitliğine ayırmıştır. Günümüze kalan mezar taşları olayın şahitleri niteliğindedir. Taşların tümü 1850-1851 yıllarına aittir, çoğunluğu ise 1851 tarihlidir. Aynı yılın içinde, beş aylık bir zaman diliminde, 22 Türk denizcisinin birden vefat etmiş olması salgın hastalığın boyutlarını göstermektedir. 1985'te Genelkurmay Başkanlığı tarafından başlatılan bir çalışma sonucunda restorasyonu yapılan Şehitlik, Türk Deniz Şehitleri Günü olan 4 Nisan 1993'te törenle açılmıştır.
Şehitlikte halen üç adet özgün mezar taşı bulunmaktadır. Bunlardan biri “kullu nefsun zâikatul mevt” (her nefis ölümü tadacaktır) ibaresi ile başlayıp şehitlikte yatan tüm “asakir-i İslam' dan merhumin'in ruhları için el Fatiha” (merhum İslam askerlerinin ruhları için el Fatiha) ile her iki gemi mürettebatından, bu şehitlikte yatanların tümüne birden ithaf edilmiştir. Burada ilginç olan diğer bir nokta ise bu taşın üzerinde yer alan ay yıldızın bir yandan Türk-Osmanlı geleneğini çağrıştırırken aynı zamanda Gosport'un karşısında yer alan Portsmouth kentinin sembolü olması ve günümüzde de bu özelliğini sürdürmesidir.Evet, bu kent ay-yıldız sembolünü benimsemiştir. Bu, tabii ki, oraya gelen iki gemi nedeniyle olmamıştır.
Dilbilimciler kentin adının Eski İngilizce'de “kaz” anlamına gelen gosa ve kökeni Latin olan, “liman” anlamındaki portus kelimelerinden türetildiğini iddia etmektedirler. Ancak kentin, günümüzde de halk arasında yaygın olan diğer bir adı da "Turk Town" yani "Türk Kasabası"dır. Gosport doğumlu halk ozanı Cyril Towney'e göre Gosportlular kendilerini her zaman Türk olarak tanımlamışlardır. Towney ile bu konuda görüşmüş olan folklor uzmanı J. E. Mann bir Gosportlu olarak kendisinin de anımsayabildiği en erken yaştan bu yana bu gizemli bağlantıyı bildiğini, ancak yerel yazılı kaynaklardan hiç birinde bu ada rastlanmadığını belirtmektedir.
Bölgede Türkler ile ilgili diğer bir ad da “HMS Sultan” dır. Halen bir yer adı olan ve burada bulunan bir Kraliyet Donanması okuluna adını veren HMS (Her Majesty' s Ship: Majestelerinin gemisi) Sultan, aslında bir geminin adıdır. Adı daha önce “Triumph” olan geminin adı, 1870 yılında Sultan Abdülaziz' in İngiltere' yi ziyareti nedeniyle “Sultan” olarak değiştirilmiştir. Bölgedeki Türk izlerinin tümü denizcilik ile sınırlı değildir. Örneğin Fort Nelson Kalesi'nde yer alan Kraliyet Silah Müzesi'nin koleksiyonunun en değerli parçalarından biri de 1464 tarihli bir Türk topudur. 19. yüzyılda Çanakkale Boğazı'nda koruma amaçlı olarak kullanılmakta olan bu tarihî top 1868' de General Sir John Lafroy'un girişimi üzerine Osmanlı Devleti tarafından İngiltere'ye hediye edilmiştir. İngiltere'de Gosport ve Portsmouth' un içinde yer aldığı Hampshire Bölgesi Londra ile bağlantılı önemli limanlara sahip olduğundan, araştırmalar derinleştikçe buradan Osmanlı-Büyük Britanya ilişkilerinin tarihine yeni boyutlar getirebilecek daha pek çok belge, eser ve anı gün ışığına çıkabilecektir.
Tevez > Adebayor ???
26 Eylül 2009 Cumartesi
Antalyaspor 1 - 2 FENERBAHÇE
25 Eylül 2009 Cuma
Bi Siktir Git Necati Ateş
18 Eylül 2009 Cuma
Alternatif Football Manager Takımları # 1
Dönemin Osmanlı padişahı Sultan Abdülmecid, İrlanda'ya 10.000 sterlin yardım taahhüdünde bulunur. Ancak İngiltere kraliçesi Victoria, bizzat kendi topraklarındaki bu felakete sadece 2.000 sterlin yardımda bulunduğu için İstanbul'daki İngiliz elçisi aracılığı ile rakamın düşürülmesi talebinde bulunur. Bunun üzerine padişahın yardımı 1.000 sterline düşürülmekle birlikte 3 gemi, tahıl yüklü halde yola çıkarılır. Ne gariptir ki gemilerin boşaltılmasına İngiliz yetkililer izin vermez. Yani İngiliz hükümeti kendi hükümranlıkları altındaki topraklarda yaşayan halkın kırılmasına göz yumar. Yardım ekibi yılmamıştır, çareyi gemileri gizlice kuzeydeki Drogheda limanına boşaltmakta bulurlar. İşte o günden beri kent halkının gönlünde Osmanlı ve Türkler ayrıcalıklı yere sahiptir. 2006 Mayıs'ında şimdilerde otel olarak kullanılan eski belediye binasına törenle bir şükran plaketi asılır. Bölgedeki yaygın kanaat; ay ve yıldızın hem kentin hem de kulübün logosu olarak kullanılmasına, bu olayın kaynaklık ettiği şeklindedir. Ecdadımızın iç çalkantılarla boğuştuğu o günlerde bile yardımına koştuğu kentin, Drogheda'nın futbol takımının şimdilerde tatlı bir rüyası var; şampiyonluk!
Al O Oklarını ...
17 Eylül 2009 Perşembe
Daum Klasiği
FENERBAHÇE 1 - 2 Twente
16 Eylül 2009 Çarşamba
Şampiyonlar Ligi - 16.09.2009
-(F) GRUBU-